Wi-Fi'dan 100 kat hızlı olan Li-Fi teknolojisi nedir?

Wi-Fi teknolojisinin yerine geçecek olan Li-Fi teknolojisi nedir, nasıl çalışır?

Bilim insanları, günümüzün en yaygın internet bağlantı teknolojisi olan Wi-Fi'ı (Wireless Fidelity) geliştirmeye çalışıyorlar. İnternet bağlantısını radyo dalgalarıyla sağlayan Wi-Fi teknolojisinin, bundan birkaç sene sonra yerini Li-Fi teknolojisine bırakacağı düşünülüyor.

Li-Fi (Light Fidelity) teknolojisi, Wi-Fi'dan farklı olarak ışığı kullanan ve verileri ışık fotonları üzerinden taşıyan bir kablosuz bağlantı teknolojisi. Radyo dalgalarından çok daha fazla veri taşıma kapasitesine sahip olan ışık fotonları, Li-Fi teknolojisinin ilk örneklerinin bile Wi-Fi'dan onlarca kat hızlı olmasını mümkün kıldılar. İlk olarak 2010-2011 senelerinde başlayan Li-Fi araştırma ve geliştirme çalışmaları, 2013'te tek bir LED ışık kullanarak saniyede 1.6 Gbit hıza sahip internet bağlantısı yayabilecek kadar ilerledi. Bundan sadece bir sene sonra, çoklu LED'ler kullanarak Li-Fi'ın bağlantı hızı saniyede 10 Gbit'e kadar yükseltildi.

Li-Fi teknolojisinin hayata geçirilememesindeki tek sebep, bu teknolojinin sadece ışık bağlantısıyla sağlanabiliyor olması. Wi-Fi bağlantısını başka odada olsanız bile kullanabilmeniz mümkün, çünkü radyo dalgaları cisimlerin içerisinden geçebiliyor. Ancak Li-Fi teknolojisinde bu maalesef mümkün değil. Li-Fi'ı kullanabilmek için cihazınızın sürekli olarak internet bağlantısını yayan ışığa doğru dönük olması gerekiyor. Bu da, telefonunuz üzerinden elinizi geçirseniz bile internet bağlantısının kesilebileceği anlamına geliyor. Ne kadar hızlı olursa olsun, böyle bir internet bağlantısı kullanışlı olmazdı.

Araştırmacılar artık Li-Fi teknolojisinin hızını yükseltmekten ziyade, bu teknolojinin nasıl gölgede kalan cihazlara da internet bağlantısı sağlayabileceğini düşünüyorlar. İnternet bağlantısının sağlanması için fotonlara ihtiyaç duyulduğunu düşünürsek, tüm alanı ışıklandırmadan bunu başarmaları oldukça zor görünüyor. Li-Fi teknolojisinin görülebilir ışık kullanması da, bu teknolojinin kullanıldığı alanların büyük miktarda ışık saçmadan hızlı internet bağlantısına sahip olamayacağını gösteriyor.

Güneş Sistemi'nde tanımlanamayan bir cisim keşfedildi!
Bu akşamki meteor yağmurunu kaçırmayın
Dragon Age: The Veilguard İncelemesi – Aksiyon, keşif ve macera
Sonraki Haber