Mars hakkında çok ilginç bir gerçek daha ortaya çıktı!
NASA'nın InSight iniş aracı tarafından 2021 yılında kaydedilen Mars'a göktaşı çarpmasından elde edilen veriler, kızıl gezegenin iç yapısıyla ilgili bazı kafa karışıklıklarının giderilmesine yardımcı oluyor.
Nature dergisinde bugün yayınlanan bir çalışma, Mars'ın demir açısından zengin çekirdeğinin, önerilen önceki ölçümlerden daha küçük ve daha yoğun olduğunu ve erimiş kayalarla çevrili olduğunu belirledi.
Kasım 2018'de Mars'a ulaşan, artık kullanılmayan InSight iniş aracı, bilim adamlarının gezegenin yüzeyinin altında neler olup bittiğini daha iyi anlayabilmesi için dört yıl boyunca Mars depremlerinin ürettiği sismik dalgaları kaydetti. Ancak InSight'ın yakındaki depremlerden elde ettiği ilk okumalara dayanarak Mars'ın çekirdeğine ilişkin tahminler pek de tutarlı değildi. O zamanlar bilim insanları çekirdeğin yarıçapının 1.118 ile 1.149 mil arasında bir yerde (beklenenden çok daha büyük) olduğunu ve ağır sıvı demirini tamamlayan şaşırtıcı derecede yüksek miktarda daha hafif elementler içerdiğini buldular.
Mars hakkında çok ilginç bir gerçek daha ortaya çıktı!
Çalışmalardan birinin ortak yazarı ETH Zürih'ten Dongyang Huang, bu hafif elementlere ilişkin sayıların "imkansıza yakın" olduğunu söyledi. Daha sonra, Eylül 2021'de InSight'ın konumlandırıldığı yerden gezegen boyunca bir göktaşı Mars'a çarptığında bir atılım gerçekleşti ve ETH Zürih doktora öğrencisi Cecilia Duran'ın "çekirdeği aydınlatmamıza izin verdiğini" söylemesi camiada deprem etkisi yarattı.
Bu ölçümlere dayanarak iki ekip, Mars'ın çekirdeğinin yaklaşık 1013-1060 mil yarıçapına sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu buldu. ETH Zürih ekibi bunun Mars'ın yarıçapının yaklaşık yarısı kadar olduğunu belirtiyor. Daha küçük bir çekirdek aynı zamanda daha yoğun olacaktır; bu da daha önce açıklanamayan ışık elementlerinin bolluğunun aslında daha küçük, daha makul miktarlarda mevcut olabileceği anlamına geliyor. Ekipler, bunların hepsinin yaklaşık 90 mil kalınlığında bir erimiş silikat tabakasıyla çevrelendiğini ve bunun da ilk tahminleri çarpıttığını buldu. Ve Dünya'nın iç kısmında bulunan hiçbir şeye benzemiyor.