Japonya'dan Ay ve Mars araştırmaları için önemli adım!
Japonya uzay araştırmaları için çok ciddi yatırımlar yapmaya devam ediyor. Hayabusa uzay aracını Bennu asteroidine gönderen yetkililer iler ki yıllarda gerçekleştirecekleri Ay ve Mars projeleri için ciddi bir proje üzerinde çalışıyor. İşte detaylar.
Dünyanın dört bir yanındaki uluslar, yalnızca Ay'a gidip gelmekle kalmayıp, uzaydaki insan geleceğini giderek daha fazla düşünür hale geldiler. Ay yüzeyinde ve Mars'ta uzun vadeli kolonili yaşam çok iyi bir proje ancak astronotların, buna hazır olması için önce yerçekimi ve yerçekimsiz ortam ile mücadele etmesi gerekecek.
Japonya Ay ve Mars konusunda ciddi düşünüyor
Birçok ülke, Ay veya Mars gibi bir ortamın küçük yerçekimi etkilerini deneyimleme fırsatını memnuniyetle karşılarken, araştırmalar bunun kemik gücü gibi hayati durumlar üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğini söylüyor. Ayrıca uzayda doğum yaparken yerçekiminin ne tür bir etki yapacağını veya düşük yerçekimi ortamında büyüyen bir çocuğun Dünya'ya gelmeyi nasıl başaracağını henüz bilmiyoruz.
Ay'ın yerçekimi kuvveti, Dünya'nınkinin yaklaşık yüzde 16,6'sı kadar; Mars'ta ise bu durum dünyamıza biraz benzer, Dünya'nın yer çekiminden yaklaşık yüzde 38 daha düşük. Aslında bu oran dünyadaki yerçekimine benziyor. Bu sebeple Astronotlar Mars'a gittiklerinde pek fazla şaşkınlık yaşamayabilirler.
Farklılıkları hesaba katmak için, Kyoto Üniversitesi ve Kajima İnşaat A.Ş.'den araştırmacılar ve mühendisler, insanlığın uzay yaşamı şartlarını desteklemek için yapay bir yerçekimi tesisi öneriyorlar. Bu tesis, merkezkaç kuvvetleri kullanarak yerçekimi üretecek.
Silindirik mimariye sahip tesis, 100 metre genişliğinde ve 400 metre yüksekliğe (328 fit genişlik ve 1.312 fit genişlik) kadar çıkacak. Her 20 saniyede bir tam bir dönüşü tamamlayacak ve yarıçapın en büyük olduğu yerde 1G yerçekimi üretecek, bu da Dünya'da deneyimlenen değere eşdeğer bir sonuç.
Ekip ayrıca çekirdek biyomlar yaratmayı düşünüyor ve hatta yolcuların Dünya, Ay ve Mars arasında hareket etmesine izin verecek yüksek hızlı, gezegenler arası bir ulaşım sistemini de faaliyete geçirmek istiyorlar.
Araştırmacılar, insanlığın uzaydaki kolonizasyon çabalarının 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar bir gerçeklik haline gelmesini beklemedikleri için, ayrıntıları paylaşmak ve finansman üzerinde çalışmak için hala bolca zamanları var.